Hayal edin; karanlık bir odadasınız. Ne odayı aydınlatacak herhangi bir ışık ne de mum ışığı… Hiçbirisi yok. Uzun, dikdörtgen bir masada oturuyorsunuz. Önünüzde yüzlerce sayfa ve tek bir kalem var. Bu sayfalara ileride yapmak istediğiniz işi, neden yapmak istediğinizi yazarak anlatmak zorundasınız. Ardından yazdığınız kâğıtları zarfa yerleştirip ilgili kuruma postalayacaksınız.
Yine karanlık bir odanın içindesiniz. Odada aydınlatma var ancak kullanmayı tercih etmiyorsunuz. Çünkü zaten önünüzde evrenin sığdığı bir kare kutu var. Onun ışığı size yetiyor da artıyor. Önünüzde boş bir sayfa açık. Bu sayfayı da yukarıda olduğu gibi ileride yapmak istediğiniz işi, neden yapmak istediğinizle dolduracak, saniyelik hamlelerle saniyeler içinde dünyanın öbür ucuna göndereceksiniz.
İki senaryo da aynı, sadece ait oldukları dünya farklı.
T.Ö (Teknolojiden Önce)
Tarihsel çağların detayına girmeden daha genel hatlarıyla konuyu irdeleyelim. Ateşin, tekerleğin, elektriğin kısacası teknolojinin gelişmesine katkı sağlayan temel yaşamsal kaynakların bulunmasından önce ilkel hayatın varlığından söz edebiliriz. İletişimin bu denli gelişmediği, dünyanın akıl almaz bir boyutta olduğu, modern yaşamın düşüncelerde dahi hayat bulmadığı bir zaman dilimiydi teknolojiden öncesi. Tabii ki o dönemde insanlığın ihtiyacı da gelişmişlik seviyesiyle doğru orantılıydı. Fakat o günden bu güne aynı kalan ve dünyanın hızla gelişmesini sağlayan tek bir şey var. Merak tutkusu… Dünyanın o günlerden bu günlere gelmesini sağlayan, gelişmişliği artıran tek şey oydu. İnsan merak etti ateşi, tekerleği, elektriği buldu. Dönüşümü başlattı.
T.S (Teknolojiden Sonra)
19. yüzyıldan önce her ne kadar bilimsel çalışmalar yapılsa da bu çalışmalar gündelik hayata pek yansımamış, sadece teori olarak varlığını korumuştu. Sanayi Devrimi ile birlikte teori olarak varlığını koruyan bazı bilimsel teoriler günlük yaşama da yansımaya başladı ve dünyadaki dönüşümün ciddiyeti kendisini daha etkin bir şekilde hissettirdi. Buharlı makinelerin icadının ardından Michael Faraday’ın öncülüğünde elektrik mühendisliği kavramı ortaya çıktı. Bilim ve teknoloji ilişkisi yakınlaştı. Bu iki alan sürekli birbirinden beslenen ve birbirini besleyen bir yapıya büründü.
Bilimsel alandaki gelişimin teknoloji alanına da sirayet etmesiyle birlikte günlük yaşamda da dönüşümler başladı. Radyonun, televizyonun, bilgisayarın ve internetin icadıyla da artık ardı arkası kesilmez bir dönüşüm başlamış oldu.
Akıllı telefonlar, otonom arabalar, kendi kendine evi temizleyen robotlar ve son zamanlarda Türkiye’de Pronet’in güvenlik konusunda yaptığı akıllıca dönüşümler…
Akıllı Termostat
Pronet, sunduğu Akıllı Termostat sayesinde kullanıcıların, ev veya işyerlerindeki kombilerini uzaktan açıp kapatabilmesine veya ısı seviyesini dilediklerince kendi hayat senaryolarına göre planlayabilmesine imkân tanıyor. Bu sayede ısınma giderlerinde yüzde 40’lara varan tasarruf sağlanabiliyor.
Yüksek Konfor
Aktif çalışanlar ve yalnız yaşayanlar için konfor sağlayan Akıllı Termostat özellikle yalnız yaşayan kişiler ve aktif çalışanlar için sadece tasarruf değil, konfor da sağlıyor. Yoğun bir iş gününün ardından, eve varmadan önce kombiyi açmak, böylece her seferinde sıcacık bir eve girmek mümkün oluyor.
Çocuk odaları her an ideal sıcaklıkta Akıllı Termostat ebeveynlere de kolaylık sağlıyor. Anne babalar evden uzakta olsalar bile evin ve çocuk odalarının sıcaklığını kontrol edebiliyor; ısı seviyesini diledikleri gibi programlayarak her an ideal seviyede tutabiliyor.
Akıllı Kilit
Pronet’in teknolojiyi akıllıca kullandığı bir yenilik daha: Akıllı Kilit. Akıllı Kilit’in anahtarsız giriş özelliği anahtarı unutunca çilingire koşma devrini sona erdiriyor. Ayrıca evin kapısını evde yokken bile uzaktan açıp kilitleyebilmek mümkün oluyor, böylece kimseye anahtar bırakmaya gerek kalmıyor. Bu yeniliklere ek olarak, daha yüksek uyumluluk özelliği, kapı kapatılınca otomatik kilitlenme sistemi ve kolay kurulumu gibi özellikler de dikkat çekiyor.
Evinizin kilidini uzaktan açıp kilitleme özelliği
Akıllı Kilit ayrıca kullanıcılarına evde olmasalar bile kapı kilidini uzaktan açıp kilitleyebilme imkânı sunuyor. Örneğin çocuklar okul dönüşü anahtarlarını evde unutmuş veya bir aile dostunun evden alması gereken bir eşya varsa, sisteme akıllı telefonu üzerinden bağlanıp evin kapısını açıp, tekrar kilitleyebilmek mümkün oluyor. Yine eve gelen yardımcıya veya çocuk bakıcısına da ayrıca anahtar verme zorunluluğu ortadan kalkıyor. Türkiye’nin akıllı güvenlik sistemi Pronet, kullanıcılarını yalnızca hırsızlık, yangın, gaz kaçağı, su baskını veya acil sağlık gibi tehlikelere karşı korumuyor, onların hayatlarındaki kişisel ihtiyaçlarına göre farklı çözümler de üretiyor.
Detaylı bilgi için https://www.pronet.com.tr ‘yi ziyaret edebilirsiniz.